15 Temmuz 2014 Salı

Hiç Ağlama Annecim



Hiç unutamayacağımız bir olay yaşadık biz dün...


14.07.2014 annemlerde iftardayken, karşı binadan Minel’in arkadaşına babası,bebek almış. Annemde onu camdan baktırırken arkadaşı da bebeğini ona göstermiş. Sonra Annem Minel’i yanımıza getirdi,öğle uykusuna da yatmayan Minel sadece ‘ Bebik, bebik,bebik’ diye mutfağı göstererek ağladı. Babası hemen kucağına aldı mutfağa götürdü,arkadaşı yine bebeği camdan gösterince bu sefer ağlama nöbetine girdi. Bebeğind e yanaklarından kırmızı ışık çıkıyor =) tabi akşam karanlığı olunca daha bir ilgi uyandırdı Minel de. Babası hemen ‘Bir sor bakalım Damla nerden almışlar? Gidip hemen alayım.’ dedi ki bu süre zarfında Minel kesinlikle sakinleşmiyor. Uzun zaman önce aşı olduğunda sadece bu kadar ağlamıştı. Komşu da  sese çıktı tabi ve o kadar üzüldü ki Minel’i çok sever çünkü. Nerden aldıklarını öğrenmeye çalışıyorum ama duymamın mümkünatı yok Minel o derece ağlıyor. Arka caddede ki oyuncakçıdan almışlar ve son bir tane kalmış onu da kendileri almış ama hemen bebeği verebileceğini söyledi. Bir sürü özür diledi o kadar yüce gönüllü ki. Kızına sordu o da tamam deyince, Allah’ım ben 4. Kattan aşağı asansör bile beklemeden nasıl koşarak indim,nasıl yukarı çıktım bilmiyorum.

Hayatım boyunca kimseden karşılıksız bir şey istemedim ben! Hiçte bu kadar çaresiz hissetmedim… Çok basit bir olay belki ama ilk defa böyle birşeyle karşılaştım. Kalbim,beynim durdu sanki. Ya onu alabilecek durumumuz olmasaydı? Durumumuz vardı ama o kırmızı yanaklı kel bebek maalesef kalmamıştı ve ona o an ihtiyacımız vardı.=) Ya oyuncağını paylaşmayan bir arkadaşı olsaydı Minel’in… Ya annesi teklif etmeseydi? Düşünmek bile istemiyorum.

Ben,sadece bebeğe 10 dakika içerisinde dokunamadı diye uykusuzluğunda verdiği yetkiyle kendini paralayan kızımın,bu kadar basit bir sebeple akan gözyaşları için kahrolurken, bebeğinin olmayan uzuvlarına,geçmeyen hastalıklarına,hastanede geçirilen 1 gününe,çocuğuna süt bile alamayan anne babalara,evladını kaybetmiş mükafatın en büyüğüne sahip annelere yandım,kavruldum. ALLAH’ım herkesin yardımcısı olsun,derdine derman olsun inşaAllah.

Bebeği gördüğü an çıldıran,sevinen çok mutlu olan canıma canım; ben bazı şeyleri dengelemeye çalışıyorum. Her gördüğün şeyi almıyorum,her istediğini elimden geldiğince yapmaya çalışıyorum ama ayda 1 veya 2 tane oyuncak alıyorum amacım hayallerinin olabilmesi. Allah’ıma yalvarıyorum,kimseyi evladı ile sınamasın. Ben mükafatın en büyüğünü istemiyorum. Ahirette yanayım,kavrulayım ama rabbim beni seninle sınamasın. Tek duam bu. Allah’ım canı yanan anne babalara sabırların en büyüğünü nasip etsin. Bu duygu tarif edilemez,düşünmesi bile bitiriyor insanı annecim. Duygularımı kelimelere dökerim,dökerim ama dünyada ki bir nokta kadar bile anlatıyor olamam. Tarifi yok çünkü. Tarifi mümkün değil. bAŞKa!


Bu yüzden zeytingözlüm sana geleneksel türk annesi sözünü söylemeden tabi ki yazımı bitirmeyeceğim. 16 ay bile yetti bana çünkü; ‘ANNE OLUNCA ANLARSIN.’ =)


Bu video da sabahın 8 inde çekildi. Neşesini yeriiiiiiiiiiiim annem!




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder