26 Kasım 2014 Çarşamba

MİNEL 20 AYLIK




Artık tüm sorulara mantıklı cevap verebilen,uzun uzun cümleler kurabilen,duygularını yönetebilen bir çocuk oldun! Çok güzel kalem,makas kullanıyorsun. 10 a kadar sayabiliyorsun, harflerde A-B-C-D-E ye kadar gelebildin. Kare-Daire-Üçgen-Kalp bu şekillerin hepsini biliyorsun.

Tüm tekil ve çoğul şahısları bilinçli olarak söylüyorsun.

'Baba ben geldim,kapıyı aç.
'Anneannem gitti,ben de gidicem.
'Baba kalk,ben uyuucaaaaam.
'Dede yukarı gel,beni al.
'Annem işe gitti,ben de.
'Annem üzüldü,ben üzdüm.
'Ben de telefona bakıcam.
'İpadimi ver annecim
'Bakkala gidelim,mama alalım.
Yumurta yicem,abla olucam

Geçen gün yeni bir oyun oynarken 20 dakika kadar sonra kalkıp mutfağa geçtin. Yanına gelip 'Annecim ne oldu,oyunu neden bıraktın? diye sorduğumda beni şok eden bir cevap verdin. 'Sıkıldım ben.' Anneanne 'Benim hiç ineğim olmadı :) Lütfen ineğini bana ver.' dediğinde. 'Al anneanne,ben çok üzüldüm.' dedin. Duygularının farkındasın artık:)

Dün akşam bana resim gösterip, 'Çok harika,harikaaaaa' diye bağırdın durdun.


Zıt kavramlara 4 gündür çalışıyoruz, bazen şaşırsan da gayet iyisin.

Büyük-Küçük / Uzun-Kısa / Uzak-Yakın / Az-Çok

Küçük= Çüçücük/Minicik
Büyük= Büüüük/ Komocan (Kocaman)
Uzun=Uğğğn
Kısa=Kiisa
Uzak= Uzak
Yakın= Ağkın
Az= Az
Çok=Koç







Senin tabirinle Dersimizi bu kitaplarla yapıyoruz.

Renkelere daha geçmedik,renkleri öğrenmek istemiyorsun. Herşey senin için Mavi ve çikolata kahve :)

İlk makasın Mas Kağıt kesme makası. O kadar güzel kavrıyorsun ki, çok şaşırıyorum :)








Bu silinebilir boyalar çok güzel, şu sıra en çok kullandığımız boya bunlar. Kalemi çok güzel tutuyorsun ve sadece çizgilerden ibaret yaptığın şeylere,'Anne bak ev, anne bak kuş,anne bak at yaptım.' diye benzetmeler yapıyorsun:)

Kestiğimiz renkli kağıtları, prit le yapıştırıp şekiller yapıyoruz.Ağaç, meyveler,kuşlar...










İnşaAllah bugün ki kadar çok seversin,kitaplarını.



Bu da bitirip astığım ilk resmin. Sen de elinde ki minik kağıdı asmaya çalıştın durdun uyuyana kadar.

Bu arada oyuncaklarınla da oynuyorsun tabi ki, mutfağın da yemek yapıp yediriyorsun bize,ütü yapıyorsun :) Bebeklerini arabayla gezdiriyorsun, kahve yapıp bize getiriyorsun. Legolarınla saatlerce oynuyorsun...

Seninle çok mutluyum annecim, yeniden doğuyorum sanki,hergün yeniden öğreniyorum. Seninle birlikte ben de büyüyorum.

Seni çok seviyorum...

Annen




19 Kasım 2014 Çarşamba

BABANI ÇOK SEV....


Annecim, baban çok sert görünür ama asla öyle değildir. Çok merhametlidir, kocaman bir kalbi vardır. Her şeyin en güzelini giymek,yemek görmek ister ve bunu çevresindekilere de yaşatmak ister. Bunun için günlerce çalışabilir,hatta 'Keşke daha çok çalışa bilsem' der. Çalışmaktan hiç bıkmaz. Söylediği şeylerden dolayı hiç bir zaman özür dilemez,çünkü özür dileyebilecek cümleler sarf etmez. Terazisi çok hassastır, inan ki 1000 düşünür 1 söyler. Baban senden önce ve senden sonra diye 2 ye ayrılır. Çünkü sen onun en büyük aşkısın,miladısın onun.




Babanı mutlu etmek istiyorsan bir kere sarıl,başını omzuna daya,boynuna sokul... Dünyayı onun için durdurabilirsin o zaman... O zaman baban asla bitmeyecek gibi çeker saçının kokusunu içine,kapatır gözlerini asla senden başka bir şey düşünmez. Çok titizdir... Seninle ilgili hele! Bastığın yerden,aldığın nefesten,duyduğun sesten bile haberdardır. Sen yürürken bile,başına gelebilecek tüm felaketleri düşünür,önlemini alır. Sen otururken de,yemek yerken de hatta sen uyurken bile. Uyandığında seni karşılamak için beni bekletir... 




Sabırsızdır, tahammülü yoktur babanın. Hatalar tekrarlansın istemez. Herkesi,her şeyi silerim der de bir tek seni silemez baban! 

Babanı çok sev annecim. Ben babanın alnın sağ üst köşesinde ki minicik  beni, işaret parmağının sağa doğru duruşunu,koltukta ki tüm yastıkları sağına soluna,beline,boynuna koyuşunu,yan bakışını,uzanmadan oturamayışını bile severim, sen de sev...





Bir gün büyüyeceksin ve etrafında bir çok insan olacak,arkadaşların,gerçek dostların,dost sandıkların. Bazen çoğalacaksın,bazen yapa yalnız kalacaksın. Bir sürü insan geçecek hayatından ama ailen baki kalacak. Değiştiremeyeceğin tek şey bizler olacağız. Bizi çok sev. Sevmek;merhamettir,güvendir,saygıdır,inanmaktır. 

Biz seni çok seviyoruz,muhakkak hatalarımız olacak ama hiç bir hata seni sevdiğimiz gerçeğini değiştirmeyecek...


Sen bizim kıymetlimizsin.






Bu yazım da; en büyük sorununun dersler olduğunu düşündüğün zamanlar da belki bir çok uçuk fikrine babandan izin çıkmadığında içinde ki anlık nefreti sürdürmemen için...

Ben ve çevremde ki çoğu arkadaşım lise de ve ergenlik dönemin de,şehir dışına veya ece tek başımıza dışarı çıkmak,arkadaşta kalmaya çalışmak için annemizin başının etini yiyip,en sonun da 'Git babana söyle!' cümlesiyle baş başa kalmış ve babamızdan 'Git dersine çalış,arkadaşın bizde kalsın,hayır!' cevabı almış biri olarak bir gün böyle bir durumla karşı karşıya kalırsan ve 'Hep böyle yapıyorsunuz, herkes gidiyor ben hep evde kalıyorum,hep bizde toplanıyoruz,onların aileleri yok mu?! 'diye odanın kapısını çarparsan bir gün,bu yazımı oku :) Hatta beni de çağır meyve soyarım sana,anlatırım belki bu günü :)


Seni çok seviyorum.

Annen





DOĞUM SONRASI EMZİRME ve BAKIM


Doğumdan önce emzirmeyle ilgili herhangi bir araştırmam olmadı,'Ya sütüm olmazsa,ya emziremezsem?' diye korkularım da olmadı. Konuşanlara da kulaklarımı kapattım zaten. Bazı kötü şeyleri çok düşününce gerçekleşeceğine yani çağrışıma inanırım. Doğumdan hemen sonra Minel'i kucağıma verdiklerinde ağzı sürekli emme refleksi gösteriyordu:) Hemşirenin söylediklerine harfiyen uydum ve Allah'ıma çok şükür ki kızım çok rahat bir şekilde emebildi.




Doğumdan 2 hafta kadar önce Doğum Çantası ve hazırlıklarında almıştım LANSİNOH kremi ve kullanmaya başlamıştım. Çok da faydasını gördüm.

Anne sütü çok önemli evet ama  en önemlisi ise ilk akan süt yani Kolostrum! Bir damlası bile boşa gitmemeli!Bir gögüsten bebek emerken diğerinden süt akıyor ve tabi ki süt ziyan oluyor. Ayrıca yeni doğanın emme kapasitesi çok yüksek olmadığından gögüste biriken süt kitle halinde kalıyor ve gögüs ucunda oluşan çatlaklarla birlikte inanılmaz bir ağrı,acı oluşturuyor. Sonucunda ateşlenme ve sıtmaya çevirebiliyor. Bunu önlemek amacıyla sütümü hep sağdım. Ilık bir duş ile yumuşak ovma hareketleri ile de sütünüzü sağabilirsiniz.








Ben sütümü sağmak için AVENT ELEKTRİKLİ POMPA yı kullandım. Her hangi bir acı hissi olmadı,ekstra pompa ucuna takılan kauçuk yumuşacık bir eki var masaj yaparken sağma işlemini gerçekleştiriyor.









Sağdığım sütlerin üzerine gündüz-gece ve tarih yazarak dondurucuya kaldırdım. Gündüz ve gece gelen sütün besin değeri farklılık gösterdiği için not aldım. Evden dışarı çıktığımda annem sağ olsun hiç aksatmadan dondurucuda ki sütlerle durumu kurtardı :) Ayrıca bu kapları hala kullanıyorum, meyve püresi,çorba,yemek vs akıtmadığı için hala en büyük kurtarıcım.







Minel doğduğu an itibari ile 3 ay boyunca UNİ BABY Yeni doğan Islak Mendili kullandım,daha sonra PRİMA PAMPERS BEYAZ ile devam ettim hala da kullanıyorum.



Bakım ürünlerimiz de  Sebamed. Şampuanı,sabunu,pişik öncesi ve sonrası kremi,bebek yağı,yüz kremi ve güneş kremi. Hem çok güzel kokuyor hem de araştırmalarım sonucu en doğalı ve onarımı en yüksek marka Sebamed!





Lif olarak Chicco'nun bu ürününü kullandım,içine sabun koyulabiliyor bebek liflerini en fazla 3 ay kullanmak gerekiyor bu ürün siz atmasanız bile bir süre sonra parçalanıyor zaten:)



Hani en korktuğumuz şeydir ya bebeğimize zarar vermek,bu yüzden bu kulak çubuklarının kullanımı çok rahat ve zarar verme olasılığı çok düşük . Ucunda ekstra bir bombe olduğu için kafasını çevirse dahi çubuğun ileriye gitme olasılığı yok.


Tırnak için törpüler vs. bir sürü ıvır zıvır var ama bana çok mantıklı gelmediği için sadece tırnak makası aldım ve bu makasın gerçekten kavraması çok güzel ve kullanışlı. Her kullanımdan önce ve sonra muhakkak kolonya ile ucunu siliyorum.




Minel'in evimize ilk geldiği gün 2 günlük ve ilk banyosu :) Saçlarını sevdiğim,kokusuna doyamadığım evlat...



12 Kasım 2014 Çarşamba

GİT ANNECİM !



Geçen yağmurdan dolayı 10 km yolu 2 saatte geldim. Haberlerde; peşmergelerin silah dolu araçlarıyla ülkemin topraklarından onları alkışlarla yolculayan insanlarını,astsubay eşinin önünde şehit edildi haberini,18 işçinin maden cehenneminden çıkarılamamalarını seyrettim.

Türkiye de bayan olmanın hiçbir değeri olmadığını hemen hemen hergün zaten yaşayarak öğreniyorum. Bir kız evlat yetiştiriyorum,tv den,küfürden, 'Ben sana küstüm!' cümlesini bile uzak tutararak,20 aylık olmasına rağmen her istediğine,istemediğine saygı duyarak. Şapur şupur öpmeden,' Annecim öpebilir miyim? ' diye sorarak ve herkese 'Önce soralım öpebilir miyim?'diyerek, O sadece kendi isterse öptürebiliri öğrensin diye. Pedofili diye sapık bir hastalığın,evimize bile girebileceğini düşünerek, yanında tv izlemeyerek bir evlat yetiştirmeye çalışıyorum, sürekli ağlayan insanların ve şiddetin en üst seviye de olduğu bir hayattan ne kadar uzak  tutabilirim bilmiyorum ama,güzel bir hayatı olabileceğini hissettirerek, evet ipad ile de oynamasına izin veriyorum,teknoloji çağında,teknolojiden de uzakta bırakmayaya çalışarak,ama akşam eve geldiğimizde biz anne baba olarak tvyi kapatıp,telefonları bırakıp,saklambaç oynayarak,körebe oynayarak onun herhangi bir oyuncağa ihtiyacı olmadan bizlerle de mutlu olabileceğini öğretmeye çalışarak,hergün oyuncak,kıyafet almayarak ama mahrum da etmeden aza kanaat etmeyi öğreterek,yaptığımız alışverişlerde her gördüğünü değil ama,istediği bir tek şeyi alarak,küçük gelen kıyafetlerini,tabağında yemediği yemeyi doyup doymadığını sorarak,kalanını başka aç bir kardeşe verip vermeyeceğini bu şekilde fazlasını,çok gelenini paylaşması gerektiğini öğretmeye çalışarak, bir kız evlat yetiştiriyorum gözümün nuru sayarak,saçının teline zarar gelse dünyayı yakacağıma emin olarak, ben bir evlat yetiştiriyorum; bulantılarla,sıkıntılarla hayallerle,sevgiyle büyüterek.

Artık korkularım o kadar çoğaldı ki, nasıl bir Ülke olduk? Nasıl da kara büyülü gibi herşey... Ben köşeyi dönerken korkar oldum, karşıma terörist mi çıkacak? Işid mi çıkacak? Hırsız mı? Sapık mı? Nasıl bir Ülke olduk? Kapılarımızı,camlarımızı 10 kere kitleyerek,tekrar tekrar kontrol ederek yine de rahat uyumadan!

Ben çok korkuyorum, kendim için mi? ASLA!

Herşey senin için annecim!

Yürümen için bir sürü yol yapabilirim,yükselmen için bir çok basamak da yapabilirim, herşeyimden de vazgeçebilirim senin için, ben Allah'ın izni ile inşa ederim annecim, yürümek ve yükselmek senin tercihin. Oku annecim, çooook oku... Git buralardan evet git! Ben Ülkemden soğudum,soğutuldum... Vatan aşkıyla büyüdüm ama inan şuan da buralar benim büyüdüğüm yerler gibi değil artık. Sen git annecim, vatanı savunduğunu düşünenler de çocuklarını buralarda büyütmüyor emin ol. İnsanına,topraklarında ki hayvana değer veren başka ülkeler var... Sen git annecim, evet TÜRKSÜN, TÜRKÜM çok gurur verici,bu asla da değişmeyecek ama TÜRKİYE artık tek TÜRKİYE değil, bölündü,böldüler...

Fikrime karşı çıkan bir sürü insan çıkacak ama bu tartışmaya açık bir konu değil! Bu benim sen büyüdüğünde hayatında olmamam durumunda,şimdi kalbimi,aklımı kaplayan bir zırh! Beni rahatlatıyor bir gün buraya okuyacak olman...

SENİ SEVİYORUM...

ANNEN...