19 Kasım 2014 Çarşamba

BABANI ÇOK SEV....


Annecim, baban çok sert görünür ama asla öyle değildir. Çok merhametlidir, kocaman bir kalbi vardır. Her şeyin en güzelini giymek,yemek görmek ister ve bunu çevresindekilere de yaşatmak ister. Bunun için günlerce çalışabilir,hatta 'Keşke daha çok çalışa bilsem' der. Çalışmaktan hiç bıkmaz. Söylediği şeylerden dolayı hiç bir zaman özür dilemez,çünkü özür dileyebilecek cümleler sarf etmez. Terazisi çok hassastır, inan ki 1000 düşünür 1 söyler. Baban senden önce ve senden sonra diye 2 ye ayrılır. Çünkü sen onun en büyük aşkısın,miladısın onun.




Babanı mutlu etmek istiyorsan bir kere sarıl,başını omzuna daya,boynuna sokul... Dünyayı onun için durdurabilirsin o zaman... O zaman baban asla bitmeyecek gibi çeker saçının kokusunu içine,kapatır gözlerini asla senden başka bir şey düşünmez. Çok titizdir... Seninle ilgili hele! Bastığın yerden,aldığın nefesten,duyduğun sesten bile haberdardır. Sen yürürken bile,başına gelebilecek tüm felaketleri düşünür,önlemini alır. Sen otururken de,yemek yerken de hatta sen uyurken bile. Uyandığında seni karşılamak için beni bekletir... 




Sabırsızdır, tahammülü yoktur babanın. Hatalar tekrarlansın istemez. Herkesi,her şeyi silerim der de bir tek seni silemez baban! 

Babanı çok sev annecim. Ben babanın alnın sağ üst köşesinde ki minicik  beni, işaret parmağının sağa doğru duruşunu,koltukta ki tüm yastıkları sağına soluna,beline,boynuna koyuşunu,yan bakışını,uzanmadan oturamayışını bile severim, sen de sev...





Bir gün büyüyeceksin ve etrafında bir çok insan olacak,arkadaşların,gerçek dostların,dost sandıkların. Bazen çoğalacaksın,bazen yapa yalnız kalacaksın. Bir sürü insan geçecek hayatından ama ailen baki kalacak. Değiştiremeyeceğin tek şey bizler olacağız. Bizi çok sev. Sevmek;merhamettir,güvendir,saygıdır,inanmaktır. 

Biz seni çok seviyoruz,muhakkak hatalarımız olacak ama hiç bir hata seni sevdiğimiz gerçeğini değiştirmeyecek...


Sen bizim kıymetlimizsin.






Bu yazım da; en büyük sorununun dersler olduğunu düşündüğün zamanlar da belki bir çok uçuk fikrine babandan izin çıkmadığında içinde ki anlık nefreti sürdürmemen için...

Ben ve çevremde ki çoğu arkadaşım lise de ve ergenlik dönemin de,şehir dışına veya ece tek başımıza dışarı çıkmak,arkadaşta kalmaya çalışmak için annemizin başının etini yiyip,en sonun da 'Git babana söyle!' cümlesiyle baş başa kalmış ve babamızdan 'Git dersine çalış,arkadaşın bizde kalsın,hayır!' cevabı almış biri olarak bir gün böyle bir durumla karşı karşıya kalırsan ve 'Hep böyle yapıyorsunuz, herkes gidiyor ben hep evde kalıyorum,hep bizde toplanıyoruz,onların aileleri yok mu?! 'diye odanın kapısını çarparsan bir gün,bu yazımı oku :) Hatta beni de çağır meyve soyarım sana,anlatırım belki bu günü :)


Seni çok seviyorum.

Annen





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder